Bu aralar kitap okuyorum kahvem de o keyifli zamanlara eşlik ediyor.
Bir de diyorum ki şu ara sıkça
Bir cesaret gelse gitsek şu istanbul' dan köleliğimizden kurtulsak,sabah çıkıp gece yarıları evimize dönmesek,pazar gününün hayalini kurup trafikte işte olduğumuzdan daha fazla yorulmasak gezme adına,bahçeli evler de yaşamayı hayal edip milyon dolarlık evlere bakıp iç geçirmesek,organik adı altında saçma şeylere dünya para vermesek.... Çok değil aslında istediğimiz özgürce çocuklarımızın ve tavuklarımızın koşabileceği bir bahçe, sıcacık bir yuva,herkesin herkese selam verdiği küçük bir kasaba, köy kahvesi,kokulu domates... Bir cesaret gelse de gidebilsek Anadolumun güzel bir yerine,biz rahatlasak istanbulu da biraz rahat bıraksak...
Bir de yaz gelse adaya gitsem rüzgarda savursam saçlarımı, deniz kokusunu çeksem içime...