Cumartesi günü için karı koca baş başa gezme günü ilan edip yollara düştük,daha önce çocukla gittiğimiz saklıgöle bu sefer baş başa gidelim dedik ama oraya gittiğimiz de dediğimize pişman olduk saat 11 i biraz geçiyordu ve giriş kapısında inanılmaz bir kalabalık vardı, insanlar isimlerini yazdırıyor bekliyor, bizde yazdırdık içeri de oturmaya da razıydık biz ama o içeride boşalan masalara oturamadık sebep içeride ki kalabalığa rağmen o bölümde sadece bir kişi çalışıyordu, kendimizi daha fazla sinirlendirmeden oradan ayrılmaya karar verdik,yol üzerinde gördüğümüz saklı dereye gittik keyifli bir ortam ama çalışan mekana tek kişi bakıyor düşünebiliyor musunuz? yok bu sefer de oturan müşteriler sinirli haydi dedik kalkalım burada da kendimizi sinir etmeyelim :)
Böylece şileye doğru yol aldık şile yolu üzerinde başka bir mekana oturduk burada da insanları kazıklamaya çalışan işletme anlayışı yüzünden kalktık ve artık iyice gerilmeye başladık, ben anlayamıyorum oralarda başka mekan yok diye illa ki sıradan vasat hizmetinize yüksek fiyatlar koymak zorunda mısınız? ya da insanları mekana doldurup yetersiz çalışan ile hizmet etmeye çalışmak zorunda mısınız?
Sonra şile balıkçıların orada ki büyük çay bahçesi gibi olan balıkçıya oturduk meydandaki önce kahvaltı dışarıda değil içeride deyip içeri gönderdiler içeri de garsonlar gelen malı taşıdığından gelen müşteriyi görmediler bile,bu arada müdürlerinin önündeki masadayız ama bize bakan yok iki kere çağırıp tamam geliyoruz denmesine rağmen,tekrar bize bakılmayacak mı diye sorunca müdür diye düşündüğümüz kişi geldi, daha yeni geldiniz bakacaklar size alt tarafı kahvaltı edeceksiniz dedi !!!! yaşadığımız şok ve şaşkınlık tarif edilemez yani orada balık yemeli idik demek ki !!!
Saat 1 olmuştu artık ve bizim için kahvaltı etmek çoktan keyiften çıkmış mecburiyete dönmüştü ama müşterisine saygı duymayan bir yerde oturamazdık, oradan da kalktık ve şile çarşı içinde bir pastahaneye oturduk,çok açtık simit,börek söyledik halimizden anlayan mekan sahibi peynir domates salatalık zeytin getirdi güzel bir sofra kurdu bizim için :) bizde meşhur tahinli çöreğini söyledik öyle keyifle kahvaltı ettik ki :) ancak karnım doyduktan sonra fotoğraf çekmeyi akıl edebildim.
Müşteri evet her zaman haklı değildir bunu biliyoruz çünkü bizde hizmet sektöründe çalışıyoruz, ama insanların bu muameleyi hak ettiğine inanmıyorum, ben gitmesem ne olur nasıl olsa giden çok mantığı bu yazık...
Kahvaltı sonrası kahve içmeye çalışmamız ise bambaşka bir facia idi,Fusa restaurant tepede ki yer yiyecek içeceğine göre yer belirleyen, bir kahve siparişini yarım saate yakın zamanda getiren geldiğinde soğuk olan çünkü bütün kahve siparişlerini aynı anda yapmaya çalışan yer :)
Demem o ki şile ye gideceğiniz zaman şile yol üzerinde ki piknik alanlarını tercih edin,şile deki esnaf esnaflıktan bir haber, müşteri yolunacak kaz :) şileyi severim çokta sık gideriz böyle olduğunu evet biliyordum ama böyle bariz yaşamamıştım.
Uzun bir zaman şile lafı duymak istemiyorum net :)
Not: mekan isimleri günün sinir ve stresinden unuttum ama şileyi bilenler anlattığım mekanları bileceklerdir.