
Geçtiğimiz hafta hazır havalar ısınmış iken ve her yer laleler ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş iken küçük çamlıca ya çıkalım dedik papatya prenses ile beraber, baharın gerçekten gelmiş olduğunu hissettim o gün ne güzeldi her yer, şehir kalabalığının içinde ki sessiz huzur köşesi çamlıca tepeleri,nedense hep büyük çamlıcaya gitmeyi alışkanlık haline getirmiş biri olarak, küçük çamlıcanın bana daha sıcak ve güzel geldiğini söyleyebilirim.
Aldım elime fotoğraf makinemi bol bol fotoğraf çektim o gün,oksijene doydum diyebilirim.

Sizler de hafta sonu için ne yapsam diye plan yapmaya başladıysanız Küçük Çamlıca tepesine çıkın içinde ki köşklerden birinde ister yemek yiyin, ister çayınızı kahvenizi için ve manzaranın tadını çıkartın.

Bir tabak börek bir pasta söyledik çayımızın yanına ve manzaraya karşı çayımızı yudumladık, İstanbul'un güzelliklerine hayran kaldım,bu güzel şehrin kıymetini bilmediğimizi düşündüm.

Renkler ne de güzel görünüyor farklı farklı renkler bir bütünlüğü sağlıyor, doğa bize bunu gösterirken bizler farklı düşünceler de farklılıklarımızla bir bütünlüğü sağlayamıyoruz ne acı oysa doğaya bakmak yeterli,renkler ve güzellikleri gösteren Rabbime şükürler olsun.



Termosa çayınızı alın,ve yeşilliğin tadını çıkartın, belki bir kitap da alırsınız yanınıza güneşi içinizde hisseder baharı içinizde hissedersiniz.


Instagram : aylinden
Instagram : Nereye gitsem ne yesem
Snapchat : aylindenn
Facebook : Aylinden Denemeler